SEO Sözlüğü
- Home
- SEO Sözlüğü
Duplicate content, online ortamda yer alan bir içeriğin birden fazla sitede ya da URL’de yer alması ile ortaya çıkan, bir bakıma Google tarafından kopya içerik ve/veya yazı yinelemesidir. Site içerisinde daha önce yayınlanan bir içeriğin aynı sitede farklı bir URL altında yer alması yineleme durumunu ortaya çıkarırken, başka sitelerden alınan yazılar kopya içerik statüsüne girmektedir. Diğer yandan online kaynaklarda Türkçe anlamından olsa gerek ‘Duplicate content’ kavramı genel olarak yalnızca içerik bağlamında ele alınmaktadır. Ancak bu kavramın teknik boyutu da vardır.
Hreflang etiketi kısaca içeriğin aynı ancak hedef kitle açısından dil ve bölgenin farklı olduğu sayfaların birbirinden ayrıştırılmasını ve bunu arama motorlarına bildirmeyi sağlayan kod çeşitleridir. Hreflang etiketlerinin getirdiği en büyük avantaj İngiltere ve Avustralya gibi farklı pazarlar olan ancak dilleri aynı olan bölgeleri hedeflemeyi mümkün kılmasıdır. Hreflang etiketleri temel olarak 3 farklı biçimde kullanılabilirler:
- Bölgesel çeşitlilikler (en-us, en-gb),
- Başka başka diller (en, de, fr, tr)
- Farklı dil ve bölgesel varyasyonların bileşimleri
Accelerated Mobil Pages kelimelerinin kısaltılmışı olan AMP, hızlandırılmış mobil sayfalar anlamına gelmekle beraber; web sitelerinin mobil kullanıcıların deneyimlerini iyileştirmek adına web sitelerindeki içeriklere mobilden daha hızlı ulaşılmasını amaçlayan bir kodlama yöntemidir. Bundan dolayı AMP destekli web siteleri mobil aramalarda daha üst sıralarda çıkma şansına sahiptir. Günümüzde kullanıcıların büyük ölçüde artık mobilden aramalar yaptığı göz önünde bulundurulduğunda önemi daha iyi ortaya çıkacaktır. Nitekim çok hızlı açılmayan sayfalar hızlı bir şekilde terk edilebilmektedir.
Veri işaretleyici, içeriklerinizi işaretleme yöntemi ile Google arama motorundaki aramalarda sitenizin daha iyi görünmesini ve tanıtımını yapmanızı sağlayan bir araçtır. Özellikle etkinlik, film, restoran gibi işletmelerin tanıtımında önem kazanmıştır. Herhangi bir hizmetin tanıtımının yapılmasının ardından Google botları web sitenizi ilk ziyaret ettiğinde bu değişiklikleri de tarar ve yeni arama sonuçlarında o doğrultuda sitenize yer verir.
Online ortamda bulunan sayfaların arama motorları tarafından daha iyi ve daha doğru anlaşılması amacı ile dünya geneline en güçlü arama motorları olan Google, Yandex, Microsoft Bing ve Yahoo tarafından ortaklaşa kurulan ve kodlardan oluşan bir platformdur. schema.org gibi yerlerde yer alan kodlar aracılığı ile oluşturulur. Örneğin web sitenizde ‘Bir blog hesabı nasıl açılır?’ temalı bir yazı olduğunu varsayalım. Yapılandırılmış veri (Structured data) sayesinde bu bilgiler hem madde olarak hem de görseliyle birlikte arama motorları sonuçlarında çıkabilir. Bu da bağlantınızı kullanıcılar için daha çekici hale getirir.
Türkçe’ye ‘Hemen çıkma oranı’ olarak çevrilen bounce rate, web sitenizi ziyaret eden insanların home page dışında başka bir sayfanıza geçiş yapmadan sitenizden ayrılma oranını ortaya koyan bir ölçüm aracıdır. Kullanıcılarınızın davranışlarını gözlemlemek, hangi sayfaların geliştirilmesi gerektiğini öngörmek, sitenizin ana sayfası ile ilgili olabileceğini görmek başlıca faydaları arasında yer alır. Hemen çıkma oranı yüksek olan sayfaların kullanıcı deneyimi açısından zayıf olduğu sonucu çıkarılır. Ancak bu sonucu yalnızca siz değil, Google da çıkarır ve bu doğrultuda o sayfayı arama sonuçlarında daha aşağılara taşır. Bounce rate ile ilgili istatistiki bilgilere ise Google Analytics üzerinden ulaşabilirsiniz.
Açılımı ‘Content Delivery Network’ olan CDN, bir web sitesinde yer alan statik içeriklerin site ziyaretçilerine en yakın CDN sunucusundan yayınlanması sayesinde web sitesinin olduğundan daha akıcı ve hızlı bir şekilde çalışmasını sağlayan bir ağ türüdür. Statik içeriklerin büyük oranda resim, ses, video gibi boyutu büyük içerikler olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda CDN’nin web sitenizin açılış hızına gözle görülür bir artış sağlaması yüksek ihtimaldir.
Cornerstone content kendinizi, markanızı ya da hizmetinizi en iyi şekilde ön plana çıkarabilecek, sitenizde yer almasından en çok hoşnut olduğunuz, kısaca sitenizde olmazsa olmaz yazılarını belirten bir kavramdır. İşletmeniz, amaçlarınız, hizmetleriniz hakkında hedef kitlenize en iyi izlenimi vermeyi sağlayan ve oldukça açıklayıcı türde olan içeriklerdir. Ziyaretçilerinizin en çok okumasını isteyebileceği yazıları düşünerek cornerstone içeriklerinin hangileri olacağına karar verebilirsiniz. Öte yandan cornerstone içerikler SEO açısından epey önemlidir. Arama hacminin yüksek olduğu anahtar kelimelerde bir tık daha ön plana çıkabilmeye yardımcı olur. Öte yandan benzer içerik üretimi yapıyorsanız hangilerinin daha önemli olduğunu Google’a bildirmiş olursunuz.
Türkçe’ye ölümsüz ve taze içerik olarak çevrilebilecek olan evergreen content kavramının tanımını kısaca tarihten bağımsız olarak güncelliğini kaybetmeyen, hedef kitle tarafından sürekli okunabilecek yazı türleri olarak yapabiliriz. Yani yayınlanmasının üzerinden uzun bir süre geçse bile kapsamı açısından okunabilirliğini korurlar. Bundan dolayı evergreen içerikler hem SEO açısından hem de uzun vadeli ziyaretçi çekmesi açısından epey önemlidir. Evergreen türündeki içeriklerin SEO kuralları gözetilerek hazırlanması halinde Google’da ön sıralara tırmanır. Evergreen içeriklere ‘En İyi Korku Filmleri’, ‘Az Kalorili Tatlılar’, ‘Dünya’da En Çok Konuşulan Diller’ gibi başlıklar örnek olarak verilebilir.
Google yönergelerini önemli düzeyde ihlal eden ve buna sebep olan manuel işlemleri düzenli olarak tekrarlayan web sitelerine Google tarafından verilen cezadır. Tam spam cezası Google Search Console > Manuel İşlemler üzerinden görülebilir.
Google yönergelerini ihlal eden, backlink, site içi link gibi konularda aşırıya kaçan web sitelerine verilen cezalardır. Sebepleri arasında kopya içeriğe yer verme, makalelerde fazlaca dış linke yer verme, kullanıcı deneyimi açısından zayıf içerikler, bilinçsizce link kullanımı, gereğinden fazla etiket kullanımı gibi hatalar yer almaktadır. Verilen manuel spam cezası sonucu ziyaretçi oranınızda %90-95 oranında gerileme görülebilir. Çünkü manuel ceza kapsamında Google yazılarınızın sıramalarını epey geriye atar. (Çeşitleri ile ilgili kesin bilgi bulamadım. )
Arama motorları üzerinden milyonlarca içerik bulunmaktadır. Bu içerikler içerisinde istenilen sonucu elde etmek adına aranılan kelime daha spesifik hale getirilerek yazılmalıdır. Bu doğrultuda genellikle en az 3 kelimeden meydana getirilen anahtar kelimelere long tail keyword denilmektedir. Kimi durumlarda kelimenin long-tail olup olmaması en az 3 kelimeye sahip olmasına değil, söz öbeğinin kullanım miktarına bağlı olur. Long-tail için basit bir örnek verecek olursak ‘Antalya otelleri’ yerine ‘Ağustos ayında Antalya otel rezervasyonu’ kelimesinin kullanılması örnek verilebilir. Arama hacmi açısından düşünürsek normal anahtar kelimelerin daha sık arandığını söyleyebiliriz. Ancak bu anahtar kelimeler üzerinde en güçlü siteler etkindir. Dolayısıyla başlangıç seviyesindeki bir web site için sırf arama hacmi en yüksek olanı diye bu tarz kelimelere yer vermek, tabiri caizse yüzmeyi yeni öğrenen birinin okyanusun ortasında ki kıyıyı bulmaya çalışması gibidir. Bunun yerine söz konusu web siteleri için long-tail anahtar kelimelere yer vermek, doğru hedef kitleye erişilebilirlik açısından daha verimli olur.
Schema Markup, yapısal veri işaretleme yardımcısı, SEO’ya ilgili olan herkesin bilmesi gereken konular arasında yer almaktadır. Schema veri işaretleme, Google üzerinde ön plana çıkarmak istediğimiz herhangi bir içeriğe ait bir bilginin, belli kodlar yardımı ile arama motoruna tanıtılmasıdır. Bunu yapabileceğimiz bilgiler arasından yazar bilgisi, bir filmin aldığı ödüller, bir ürün ile ilgili yorum ve puanlamalar, bir organizasyonun kurucusu, logosu, adı, iletişim bilgileri gibi detayları, bir ürünün görseli, aranılan ürün ile ilgili benzer ürünler gibi detaylar olabilir. Aslında bu tarz bilgilere Google üzerinde yaptığımız birçok aramada denk geliyoruz. Daha iyi anlaşılması adına görsel olarak bir örnek verebiliriz.
Yapay zekanın gelişimi ile birlikte arama motorları da değişmektedir. Yapay zekanın arama motorlarının yapısını şekillendirmesi ile birlikte eskiden normal olan birçok konu daha sonra problem haline gelebiliyor. Yapay zeka sayesinde Google, kullanıcılarını daha gerçekçi sonuçlarla buluşturmaya başlamaktadır. Örneğin, benzer anahtar kelime aramaları Google tarafından aynı olarak algılanmaya başlamıştır. Bunu bilmeyen kişiler web sitelerini geliştirirken farklı anahtar kelimelere yer verdiklerini zanneder ancak aslında Google, belli benzer anahtar kelimeleri aynı olarak kabul ettiğinden, makul olan %5-6 oranındaki anahtar kelime oranı iki katına çıkabilir. Bu durum da Google tarafından spam olarak algılanabilir. Yukarıdaki sebeplerden dolayı Google’ın aynı olarak kabul ettiği anahtar kelimeleri tespit etmek önem kazanmıştır. Bunu yapabilmenin birkaç yolu bulunmaktadır. Bunlar arasında Google Adwords Keyword Tool bulunmaktadır. Bu araç üzerinden benzer anahtar kelimelerin arama hacimlerini inceleyebilirsiniz. Arama hacimlerinin aynı olması halinde bunları ayrı anahtar kelimeler olarak ele almamalısınız.
ROI kelimesinin açılımı ‘Return on investment’; Türkçesi ise ‘Yatırım getirisi’dir. Daha geniş olarak ROI, bir yatırım karşılığında ne kadar getiri alındığını belirten bir terimdir. 5.000 dolarlık bir yatırımın ROI oranı %150 ise toplamda 7.500 dolarlık getiri sağlandığı ve söz konusu yatırımdan 2.500 dolar kar elde edildiği anlamına gelmektedir. ROI kavramı SEO alanına da uyarlanmıştır. Özellikle SEO hizmeti alan markalar için ne kadar giderlerinin ve getirilerinin olduğu hesaplanabilmektedir. SEO hizmeti alanlar için ROI şu şekilde formülize edilebilir: ( (Aylık arama hacmi % Tıklama oranı) % Satın alma oranı) X Ürün fiyatı = ROI oranı.
W3C (World Wide Web Consortium), kurucusunun Tim Bernes Lee olduğu ve Web’in gelişmesinde çok önemli yere sahip bir platformdur. Dünya genelinde ünlü birçok yazılımcının katkı verdiği bu platform, online ortamda yer alan tüm tarayıcılar için belli standart kurallar getirip web sitelerin benzer ya da aynı bir görünüm ortaya koymalarını sağlar. Bu açıdan bakıldığında W3C standartlarının SEO için oldukça önemli olduğu söylenebilir. Google örümcekleri sayfaları daha hızlı ve anlamaya odaklanmıştır. Bu yüzden Google, standart olarak kodlanmış bir web ortamını sever. Bu yüzden de Google W3C standartlarını her daim savunduğundan, W3C standartları ile SEO arasındaki ilişki yüksektir. W3C Validator adlı araç aracılığı ile sitelerin W3C standartlarını ne derece karşıladığı görülebilir, karşılamadığı noktalar için optimizasyonlar yapılabilir.
İçinde bulunulan çevreye ve topluluğa uyum, potansiyel tehlikelere karşı haberdar olma gibi yaşamsal amaçlar ile yaşanılan çevreye önemli bilgiler verme ve aynı çevreden önemli bilgiler edinme ihtiyacı insanlığın ilk dönemlerinden itibaren var olan bir olgudur. ‘Dedikodu’ olarak da nitelendirilebilecek bu kavram pazarlama iletişiminin ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte bu alanın literatürüne de geçmiştir. Türkçe’de ‘Ağızdan ağıza pazarlama’ olarak anılan bu kavram, tüketicilerin kullandığı ürün ve hizmetler ile ilgili deneyimlerini yakın çevresindeki insanlarla paylaşması ve bu deneyimlerin daha çok kişi ile paylaşılması sonucu diğer tüketicilerin satın alma süreçlerinde etkili olmaya başlaması olarak nitelendirilebilir. Sosyal medyanın ortaya çıkması ile birlikte WOMM kavramı dijital mecralarda e-WOM adı ile çıkmıştır. Özellikle sosyal medyanın gücü ile çok hızlı yayılan bilgilerin etkisi ile e-WOM günümüzde tüm markalar için çok önemli bir kavramdır. Nitekim olumlu ya da olumsuz birçok tüketici deneyimi, günümüzde sosyal medya üzerinden geniş kitlelere yayılarak markalara çok büyük yarar ya da zararlar verebiliyor.
Nofollow link, bir web sayfasının sahip olduğu puanın, link verilen başka bir sayfaya aktarılmasının önüne geçen bir HTML kodudur. Bu kod sayesinde puanı ve kalitesi hakkında emin olunmayan web sitelerinden üzerinde çalışılan siteye herhangi bir link verilmesi durumunda, puanı kötü olan dış sitenin, üzerinde çalışılan sitenin sıralamasını olumsuz etkilememesi sağlanır. Dofollow linki ise, Google dahil tüm arama motorlarının verilen bağlantıları izlemesine ve ilgili web sitesine erişmesine izin veren bir HTML kodudur. Sayfada kullanılan bağlantıya herhangi bir kod eklenmediğinde dofollow komutu olarak algılanır. Dolayısıyla bu durumda link verilen sitenin puanı kötüyse, üzerine çalışılan sitenin SEO puanını olumsuz yönde etkileyebilir. Netice itibarıyla kaynağından emin olunmayan sitelere bağlantı verilirken nofollow linkini eklemekte fayda vardır.
Noopener etiketi, WordPress güncellemelerinde denk gelinen, kötü niyetli bağlantıların ilgili sayfalara zarar vermesinin önüne geçen bir tür güvenlik düzenlemesidir. Kullanılan web sitesinde herhangi olumsuz bir durum ortaya çıkarma potansiyeli bulunmaz. Daha önceki yazılımlardan olan noreferrer, her ne kadar SEO’yu olumsuz yönde etkilemese de birtakım analiz araçlarını ve programlarını etkileme potansiyeli vardır. Bu sebepten dolayı da WordPress ‘Noreferrer’ etiketini lağvederek yerine ‘Noopener’ etiketini getirdi. Böylelikle de ‘Noreferrer’ etiketinin olumsuz tarafı ortadan kaldırılmış oldu.
‘UX’ kavramının açılımı ‘User experience’tır. Türkçe’ye kullanıcı deneyimi olarak çevrilen bu kavram, müşteriye yönelik yeni bir ürün ya da hizmet oluşturma sürecinde, planlamayı müşteri beklentilerine göre yapmaya işaret etmektedir. Hedef kitlenin beklentilerini karşılayabilecek en iyi ürün ya da hizmet oluşturulmaya çalışılır. SEO açısından ele alındığında kullanıcı deneyimi web tasarımı, içerikler ve görseller ile ilgilidir. Web sitenin kullanımı hedef kitle için sade ve kolay olmalı; oluşturulan içerikler okuyucuların sorularını yanıtlayabilecek kapsamda olmalıdır.
Robots.txt, arama motorlarına sitenizin hangi kısımlarının dizine ekleneceğini, hangi kısımlarının taranması gerektiğini ve hangi arama motorlarının bu komutları yapabileceğini belirleyen bir komut dosyasıdır. Bu yüzden arama motorlarının örümcekleri web sitenize geldiğinde ilk olarak robots.txt komut dosyasını inceler. Böylelikle robots.txt üzerinden verdiğiniz izinlere ve sınırlamalara bağlı olarak sitenizi taramaya başlarlar. Dolayısıyla web sitenizin bekçisi görevini üstlenen bu dosya, arama motorlarının tarama sınırlamalarını belirler. Her web sitesinde yer alması gereken robots.txt dosyasının doğru bir şekilde hazırlanmış olması gerekmektedir. Doğru bir şekilde hazırlanmaması durumunda arama motorları robots.txt dosyanızı dikkate almayabilir ve taranmasını istemediğiniz sayfaları da tarama kapsamına alabilir.
‘htcaccess’, ‘Hypertext Access’ adlı İngilizce kavramın kısaltılmışıdır. ‘Zengin metin erişimi’ olarak çevrilebilecek bu kavram için çok amaçlı bir ayar dosyası nitelendirmesi yapabiliriz. Başta Apache web sunucu olmak üzere Web üzerinde oldukça etkili olan bu dosyanın genel kullanım amacı, belli dosyalara ulaşım yetkisi vermek üzerinedir. İlgili dosyaya ‘FTP’ üzerinden ulaşmanız ve kendi sitenize uygun bir htaccess dosyası oluşturmanız mümkün olmaktadır. Dolayısıyla htaccess dosyası sunucu üzerinde halihazırda var olan ve site yöneticisi tarafından oluşturulabilen bir dosyadır.
Sitemap kavramını kısaca; bir web sitesinde yayınlanan içeriklere ait linklerin yer aldığı xml uzantılı bir dosya olarak tanımlayabiliriz. Sürekli değişen SEO kuralları arasında önemli bir yere sahip olan sitemap, bugün her web sitesinde kesinlikle olması gereken bir dosyadır. Web sitenizde yer alan linklerin yer aldığı bir dosya olduğundan dolayı, ulaşılamayan ve bulunamayan sayfaların Google’a sunulmasını sağlar. Dolayısıyla sitemap sayesinde web sitenize gelen Google botlarına siteyi tarama konusunda rehberlik edebilir; tarama bütçenizi iyileştirebilirsiniz.
Google Rich Snippets, arama ilgi düzeyini yükseltmek ve arama sonuçları listesinde ilgili sayfa hakkında daha fazla bilgi veren bir yeniliktir. Google Rich Snippets ile ilgili içerik aramalarda daha görünür hale gelmektedir. Belli başlı kurallara uyarak hazırlanan kodların Google botları tarafından tespit edilmesi neticesinde arama sonuçlarına yansır. Örneğin; bir kulaklık modeli aradığınızda o kulaklığın fiyatını, kullanıcılar tarafından kaç yıldız aldığını arama sonuçlarında görebilirsiniz. Dolayısıyla web siteleri için Rich Snippets kullanımı, kullanıcıların direkt olarak dikkatini çekebilmektedir. Rich Snippets’in başlıca avantajları arasında sorguları ilgili resim ve video gibi materyallerle göstermek, tıklama oranını arttırmak, kullanıcıların ilgisini yakalamak gibi faydalar bulunmaktadır. Restoran, müzik albümleri, ünlü kişiler, video, ürün çeşitleri sıklıkla Rich Snippets uygulamaları ile karşımıza çıkmaktadır.
Featured Snippets kısaca; Google’da arama yapan kullanıcıların, yapılan arama niyeti kapsamında arama sonuçlarının en üstünde küçük bir kutu içerisinde çıkan kısa bilgidir. ‘Position zero’ olarak adlandırılan featured snippets, Türkçe’de de sıfırıncı sıra olarak bilinmektedir. Nitekim featured snippets olarak çıkan bir içerik, ilk 10 arama sonucu içerisinde de ek olarak yer alabilmektedir. Geliştirilen özel bir yazılım aracılığı ile söz konusu içeriğin bir nevi özeti kutu içerisinde gösterilir ve böylelikle kullanıcı içeriğiniz hakkında tıklamadan önce bilgi sahibi olur. Hem de sıfırıncı sırada çıktığından dolayı, asıl arama sonuçları içerisinde de yer alması halinde tıklama sayısı ve oranını arttırıcı etki gösterir. Çünkü böylelikle arama sonuçlarının ilk sayfasında iki farklı link olarak kullanıcıların karşısına çıkar. Arama sonuçlarının görünümü zenginleştiren featured snippets, marka bilinirliğinizi arttırmanıza da yardımcı olabilir. Google’ın en üstte bir kutu içerisinde çıkardığı içerik, kullanıcı nezdinde saygın, doğru bir kaynak intibası oluşturabilir.
FAQ Snippet, 8 Mayıs 2019 tarihinde Google tarafından bir yenilik olarak duyuruldu. SERP’e yansıyacak bu yeni özellik ile soru-cevap formuna sahip içeriklerin SERP sonuçlarında görüntülenebilme şansı ortaya çıktı. Herhangi bir içerikteki soru-cevapların ilgili aramalarda en üstte çıkması için ise yapısal veri kullanılması gerekmektedir. Soru ve cevaplardan meydana gelen yapısal veri kodlarınızı yaptıktan sonra söz konusu sayfanınkısımlarına ekleme yapılması gerekiyor. Sayfanın Google botları tarafından taranmasının ardından ise yapılan ilgili aramalarda, arama sonuçlarının en üst kısmında yazıdaki soru-cevaplarınızın çıkması mümkün oluyor.
Türkçe’ye dönüşüm oranı olarak çevrilen ‘Conversion rate’ kavramını kısaca istenen hareketi uygulayan ziyaretçilerden elde edilen başarının ölçümü olarak tanımlayabiliriz. Conversion rate yalnızca reklam kanallarını kapsamaz. Site için form doldurmak ya da siteye üye olmak gibi noktaları da kapsamaktadır. Conversion rate oranını tam olarak hesaplayabilmemiz mümkündür. Nitekim internet sayesinde ilgili verileri tam ve net şekilde elde etmemiz mümkündür. Dönüşüm oranı kavramına bir e-ticaret sitesi üzerinden örnek verebiliriz. Verdiğiniz Google Ads reklamlarına kaç kişinin tıkladığı asıl önemli olan konu değildir. Burada asıl önemli olan reklam üzerinden web sitenize gelen kişilerden kaç kişinin alışveriş yaptığıdır. Örneğin, verdiğiniz reklamın 1 haftada 2.000 gösterim aldığını ve bunlardan 400’ünün reklama tıklayarak web sitenizi ziyaret ettiğini varsayalım. Sitenize reklam aracılığıyla girenlerden 30 kişinin alışveriş yaptığını varsayalım. Bu durumda dönüşüm oranı 30/400 = 0,075 olarak hesaplanır.
Türkçe’ye gizleme olarak çevrilen ‘Cloaking’ kavramı, arama motorlarında üst sıralara tırmanmak adına uygulanan eski Black Hat SEO yöntemlerinden bir tanesidir. Aynı web sitesi üzerinden gerçek ziyaretçilere farklı, Google botlarına farklı bir görünüm sergileme üzerine bir Black Hat SEO yöntemidir. Cloaking yöntemini kullananların amacı, ilgili web sitenin içerik zenginlik durumunu, olduğundan çok daha fazla göstermek böylelikle aramalarda daha üst sıralara tırmanmaktır. Her dönem arama motorlarının açıkları oluyor ve bu doğrultuda yenilikler güncellemeler yapılıyor. Bu yöntem de bir dönem en yaygın kullanılan Black Hat SEO yöntemleri arasında yer alıyordu.
Türkçe’ye tarama derinliği olarak çevrilen Crawl depth kavramı, home page üzerinden en kısa yolu kullanarak bir sayfaya ulaşmak için gerekli olan tıklama sayısıdır. Bir arama motorunun herhangi bir web sitesindeki sayfaları ne kadar indekslediği ile ilgilidir. Birçok sitede onlarca farklı alt sayfa bulunmaktadır. Tüm bu alt sayfalar doğru bir indeksleme olması için belli bir hiyerarşide olması gerekmektedir. Alt sayfalarının ve kategorilerinin hiyerarşik yapısı düzgün olan siteler, crawl depth konusunda daha başarılı olmaktadır.
Türkçe’ye ‘Tarama sıklığı’ olarak çevrilen crawl frequency kavramı, Google botlarının herhangi bir siteyi ne sıklıkla ziyaret edeceği ve yapacağı ziyaretle birlikte ilgili site hakkında ne kadar bilgi toplayacağını ortaya koyan bir kavramdır. SEO çalışmaları için önemi oldukça yüksek olan Crawl Frequency, ilgili web sitesinin Google botları tarafından ne kadar tutulduğunun da göstergesi olarak düşünülmektedir. Google botları web sitelerini düzenli olarak ziyaret eder ve indekslediği sayfaları günceller. Böylelikle arama sonuçlarında daha alakalı sonuçların çıkmasını sağlayarak kullanıcı deneyimini iyileştirir.
- İlk Zengin İçerikli Boya: Web site açıldığında ilk görselin ya da metnin ne kadar sürede belirdiğini gösterir.
- Hız İndeksi: Herhangi bir sayfanın içeriğinin ne kadar sürede indekslenebildiğini göstermektedir.
- Etkileşim Süresi: İlgili sayfanın ne kadar sürede etkileşime hazır hale geldiğini göstermektedir.
- İlk Anlamlı Boya: Herhangi bir sayfanın ön plana çıkan içeriğinin ilk ne zaman çıktığını göstermektedir.
- İlk CPU Boşta: Sayfanın ana dizininin girişi sağlamak için gerekli olan vakti göstermektedir.
Maksimum Olası İlk Giriş Gecikmesi: Sayfanın kullanıcı girişine milisaniye cinsinden ne kadar sürede cevap verdiğini göstermektedir.